Kayalıkların Arasında Yeşil Bir Vadi The Valley, Amsterdam (NL)
“The Valley“ Amsterdam'ın ortasında yüksek kaliteli bir yaşam alanı sunuyor. Binanın kamusal alanı BREEAM Excellent sürdürülebilirlik sertifikası ile ödüllendirildi. Geberit'in sıhhi tesisat yetkinliği de bu başarıya katkıda bulundu.
Hollandalı mimarlık eleştirmeni Mark Minkjan 2016 yılında projenin ilk görselleştirmelerinden şikayet ederken, binanın gerçekte illüstrasyonlardaki gibi görünmeyeceğini söylemişti. Ancak Amsterdam'daki Zuidas yüksek katlı ve finans bölgesindeki bina kompleksi olarak adlandırılan “The Valley“ 2021'den beri ayakta ve renderlara oldukça benziyor.
Çok yönlü bir vadi
“The Valley“ alışılagelmiş mimarlık kavramına meydan okuyor. Dışarıdan bakıldığında bina kompleksinin duvarları pürüzsüz ve ayna gibi bir cilayla kaplı. İçeride ise engebeli bir kayalık geçit açılıyor.
55 ila 400 metrekare arasında değişen 198 daire, 102 metre yüksekliğe kadar olan üç kulesi bulunmaktadır. Alt katlar kamusal kullanım için ayrılmıştır. Beşinci katta; ofisler, mağazalar, restoranlar, yüzme havuzu, spor salonu, sergi alanları ve bir doğal tarih müzesi yer almaktadır.
Yeşili merkezine alan bir proje
Doğa, bu mimari eserin ayrılmaz bir parçasıdır. Hollanda peyzaj bahçeciliğinin büyük ustası Piet Oudolf, bitkilendirme ile görevlendirilmiştir. Bitkilendirme mi? Piet Oudolf'un “The Valley “de gerçekleştirdiği dikey bahçe peyzajı göz önüne alındığında bu terim yetersiz kalıyor. On katta 155 bitki çeşidi yetişiyor. Alt katlarda çiçekli çalılar ve ağaçlar yetişirken, üst teraslarda ağırlıklı olarak Akdeniz otları bulunuyor.
Ancak “The Valley“nin “yeşil“ bir bina olarak kabul edilmesinin tek nedeni bu değildir. “The Valley“, “artı enerji binası“ olarak adlandırılmakta ve dışarıdan çektiği enerjiden daha fazlasını üretmektedir. Çatılardaki fotovoltaik sistemler, bölgesel ısıtma ve üçlü cam, yerden ısıtma ve soğutma bu enerji verimliliğine katkıda bulunmaktadır.
Geberıt'e Güvenin
Geberit, BREEAM sertifikasyon standardının alt, kamusal katlara verilen “BREEAM-NL Excellent“ derecesine de katkıda bulunuyor. Sonuçta, verimli su temini ve atık su bertarafı da sürdürülebilir binaların sertifikasyonu için önemli kriterlerdir. Geberit tarafında sorumlu proje müdürü Jeroen Kemmink, “Suyun dikkatli kullanımı en başından beri önemli bir konuydu,“ diye hatırlıyor.
Klozetlerin optimum şekilde yıkanmasıyla minimum yıkama hacmini garanti edebilmek için boru sistemleri optimize edildi ve su yolları kısaltıldı. Bu amaçla, inşaatçılar verimli SuperTube drenaj sistemini tercih ettiler - hem de sadece inşaat sürecinde. Jeroen Kemmink, “Bu çözümü birlikte uygulayabilmemiz için yakın destek bir ön koşuldu“ diyor. “Uzun yıllara dayanan işbirliği ve karşılıklı güven olmadan bu mümkün olamazdı.“
